‘’İki taraf da zeitnottaydı.

 5 saatlik mücadelenin sonunda tahtada kale piyon, kale oyunsonu oluşmuştu.

Pozisyon beyazlara kazançtı. Düşünebilse, doğru varyantları bulacağına emindi. Fakat düşünecek kadar zamanı yoktu.Süre azaldıkça stres artıyor, stres artıkça baskıyı tolere edebilmek adına ayağını hızlıca yukarı aşağı doğru sallıyordu.

Bu pozisyonları keşke önceden çalışsaydım pişmanlığını iliklerine kadar hissetti.. ‘’

Birçok turnuva sporcusu yukarıdaki hikayeye benzer durumlarla karşılaşmıştır. Oyunsonu teorik bilgisini hafife alıp, ‘’nasıl olsa taşlar az, düşüne düşüne bulurum’’ yanılgısına kapılmıştır.

Yanılgıları azaltmak adına bu bloğumuzda sizlerle kale oyunsonlarını inceleyeceğiz.

Kale Oyunsonlarını Anlamak Neden Önemlidir?

İstatistikler incelendiğinde satrançta en çok rastlanılan oyunsonları kale oyunsonlarıdır. Çünkü, kaleler tahtadaki konumlarından dolayı oyuna en son giren taşlardır. Haliyle kale oyunsonlarını ‘’iyi anlamak’’ demek, oyunsonlarının en az %50’sine hakim olmak demektir.

Kübalı 3. Dünya Satranç Şampiyonu J. Raul Capablanca’ya ‘’açılış teorisine fazla önem vermediğiniz halde neyi farklı yaptınız da dünyanın en iyi oyuncularından birisi haline geldiniz?’’ sorusu yöneltildiğinde Capablanca, binlerce kale oyunsonu pozisyonunu detaylı bir şekilde incelediğini açıklamıştır.

Püf Noktalar

Genelde kale oyunsonları denildiğinde akıllara 1497 yılında Lucena’nın yayımlamış olduğu köprü teması ve 1777 yılında incelenen Philidor teması gelmektedir.

                 

Tabi ki derya deniz olan oyunsonları bu iki pozisyondan ibaret değildir:

Kısa kenar, uzun kenar arasındaki farklar? Aradaki kare farkı kaç olursa önden şah çekilmeli? Hangi pozisyonlarda omuzlayarak sürükleme tekniği kullanılır? İlerlemiş piyonlara karşı ideal savunma yöntemi nedir? Gibi farklı konumlar, bu konumlara bağlı farklı parametreler bulunmaktadır.

Ancak ortak noktalar düşünüldüğünde aşağıdaki genel prensipleri sıralayabiliriz.

Kalenin en ideal noktası geçer piyonun arkasıdır. Geçer piyona sahip olan taraf piyonunu desteklerken, savunan taraf ise rakip piyonu kontrol altına alarak rahat ilerlemesini engellemiş olur. Arkasına geçilemediği durumlarda; ideal ikincil kareler piyonun çıkacağı kare ya da piyonun çıkacağı kareyi kontrol eden başka bir karedir.

-Saldıran taraf şahını mümkün olduğunca aktifleştirmeli, savunan taraf ise ‘’kesik atma’’ tekniği ile rakip şahı uzakta tutmaya çalışmalıdır.

– Kaleler açık hatlarda çiftlenerek rakip alana inmesi hedeflemelidir.

– Pasif savunma yapıp, çaresizce beklemek yerine aktif kale prensibiyle gerektiğinde piyon fedası yapılarak karşı oyun aranmalıdır.

Genel prensiplere ek; Saavedra Etüdü gibi eğlenceli-öğretici etüdlerin yanı sıra Vancura Konumu, Karstedt Manevrası ve daha onlarca karşılaşılması muhtemel konumlar mutlaka bilinmelidir.

Örneğin; birçok teorisyenin sıklıkla incelediği aşağıdaki kale köşe piyonu, kale konumunu ele alalım:

Beyazlar piyon öndedir. Konum kazançtır. Beyazlarla nasıl devam edersiniz? (Düşünme süreniz en fazla on dakikadır.)

Cevabı kısa sürede doğru bulduysanız tebrikler Snake’s Method’ı daha önce öğrenmiş olmalısınız!

Beyazlar Kb1 hamlesi ile şah için kaçabileceği bir hat açtıktan sonra adeta bir yılan gibi kıvrılarak (aynı zamanda piyonunu koruyarak) a8 karesini boşaltmayı başarıyor!

Peki, siyah şah ya yılan manevrasını engelleyebilecek bir karede yer alsaydı?

Zamanın (1900’lü yılların başları) ünlü teorisyeni M Karstedt’in incelediği yukarıdaki konumu da sizlere soralım… Hamle sırası beyazlardadır. Nasıl devam edilmeli? (Lütfen analiz yaparken iki tarafın da en doğru varyantlarını düşününüz.Cevaplarınızı yorumlara yazabilir ya da [email protected] adresimize mail olarak iletebilirsiniz.)

Kıssadan hisse; Açılışta yapılan hatalar oyunortasında, oyunortasında yapılan hatalar ise oyunsonunda telafi edilebilir.Fakat final bölümünde yapılan hataları telafi edecek oyunun başka bir bölümü yoktur. Kale oyunsonları 4-5 taşlı olsa dahi içerisinde büyük derinlik barındırır. ”Az taş var düşünerek buluruz” düşüncesi çoğu pozisyon için (bkz: Reti Kale Etüdü) mümkün değildir. Çünkü; hem zaman sıkışmasına düşmüş olabilirsiniz, hem de hesaplayacak enerjiniz kalmayabilir. Haliyle adım atarken,  vites değiştirirken, dişlerinizi fırçalarken nasıl düşünmüyorsanız  temel kale oyunsonlarını da aynı şekilde düşünmeden oynayacak hale gelmelisiniz. Bu bağlamda büyük usta John Nunn’ın; ”Nunn’s Chess Endings” , ”Endgame Challenge” ve Selim Palavan‘ın ”Satrançta Kale Finalleri” kitaplarını okumanızı önerir ve son olarak Jose Raul Capablanca’nın altın sözlerini hatırlatmak isteriz:

”Satrancınızı geliştirmek istiyorsanız, oyunsonu çalışın”